"Z kuşağının yaşam biçimini en çok tamamlayan icat teknoloji."
İletişim çağının tam ortasında dünyaya gelen çocukların, internete bağımlı olmadan dijital dünyaya adapte olmaları en çok üzerinde durulması gereken konulardan biri. Çünkü teknoloji gelişim düzeylerine uygun ve sosyal yaşantılarını engellemeden verimli olarak kullanılabilirse onları daha sağlıklı bir geleceğe taşıyabilir. Z kuşağı çocuklarının, teknolojiye çabuk adapte olabilme becerileri ile hepimizin dikkatini çekiyor "Çocuklar, teknoloji ile iç içe büyüyor, ancak bazen normal yaşantılarının işlevselliğini engelleyecek kadar teknoloji bağımlısı olabiliyorlar.
Türkiye'de çocuklar tableti yüzde 72 oranında en çok video izlemek için kullanıyor. Bunu sırasıyla oyun oynamak, resim yapmak, eğitsel amaçlar ve fotoğraflara bakmak takip ediyor.
Çocukların hem dijital teknoloji aracılığıyla bilime, kültüre, sanata kolayca ulaşabilen hem de aile, arkadaş, doğa sevgisi gibi değerleri koruyan bir nesil olarak yetiştirilmesi konusunda ebeveynlere büyük görevler düşüyor.
İnternetten elde edilen bilgilerin çokluğuyla başa çıkmak, onları sınıflayabilmek ve etkileşimlerini iyi kullanabilmek noktasında onlara yardımcı olmalısınız. Teknolojinin sadece tüketimin değil, aslında üretimin de çok önemli bir parçası olduğu gerçeğini aşılamalısınız. İnternetin olmadığı zamanlarda çocukluk, sokaklar demekti. Sosyalleşmek demek dışarı çıkmak anlamına geliyordu. Şimdilerde çocuklar belki evde ama çok daha kalabalık bir dünyada sosyalleşiyorlar. Doğayla ilişkisi neredeyse kalmamış, kişiler arası iletişimini sadece sanal hayatla yürütebilen nesillerin önüne ancak böyle geçilebilir. Üstelik bu sayede çocuklar teknolojiyi verimli kullanan, gerçek bilgiye sahip olarak yetişirler. Kullanılan teknoloji bireylerin dünyasını değiştirdiği kadar ülkelerin de kültürleri üzerinde büyük etkileri olduğunu unutmayın. "İnternet kuşağının risklerinden birisi de teknolojinin beyindeki ödül ceza sistemini bozması ve bağımlılık yapmasıyla çok yakından ilgili. Beyindeki ödül ceza sistemi haz duygusu ile ilgili. Haz duygusunun temel maddesi de dopamin ve dopamini artıran şeyler. Bağımlılığa ödül yetmezliği sendromu deniyor. İnternet de tıpkı madde gibi ödül yetmezliği yapıyor, internetin olmadığı bir ortamda kişi krize giriyorsa ve günlük işlerini aksatıyorsa bağımlılık başlamış demektir"
Son yıllarda neredeyse hayatımızın merkezinde yer almaya başlayan sosyal medya araçları ruhsal sağlığımız ve ilişkilerimiz üzerinde oldukça büyük bir etki alanına sahip oldu. Yapılan araştırmalar, sosyal medya kullanımının artışının, insanları sanal ortamlarda ilişki kurmaya ve gerçeklikten uzak, yapılandırılmış kimlikler oluşturmaya yönlendirdiğini ortaya koymaktadır. Sosyal medya bağımlılığının artık çocuklarda daha sık gözlenmektedir.
Bu yüzden çocuğunuzla sosyal medya sözleşmesi yapın!
Yetişkinler için büyük bir önem taşıyan ve ne yazık ki her geçen gün artış göstere teknoloji bağımlılığı çocuklar için de büyük tehdit oluşturmaktadır. Teknolojik araçların her yerde ulaşılabilir olması sebebiyle teknolojiye bağımlılık erken yaşlarda kendini göstermeye başlayan bir sorun halini almıştır. İnternetin bilgi erişimini evlere ve okullara getirmesi sebebiyle çocukların eğitimi üzerinde etkisi büyüktür, fakat internetin doğru kullanılmadığı ve bilgi erişimi yerine sadece oyun ve sosyalleşmek amacıyla kullanılan bir unsur haline gelmesi bağımlılığı tetikleyen önemli bir faktördür. Teknoloji bağımlılığı çocukların fiziksel, duygusal, ve psikolojik sağlığına olumsuz etki verebilecek bir sorun haline gelebilmektedir.
Fiziksel Etkileri
· Görme problemleri, göz bozuklukları
· Duruş bozuklukları ve iskelet sorunları
· Hareketsizlikten kaynaklanabilecek diğer fiziksel sorunlar olarak kilo problemi, obezite örnek gösterilebilir.
Psikolojik/Sosyal Etkileri
· Ders dışında internette geçirilen sürede artış olması ve bu duruma bağımlılık geliştirilmesi
· Uyku düzeninin değişmesi ve uykusuzluğa bağlı olarak çocuklarda görülebilen konsantrasyon eksikliği ve sinirlilik hali
· İnternette geçirilen zamanla ilgili olarak aileden uyarı aldığı takdirde tepkisiz kalması ve bazen aşırı tepki göstermesi sebebiyle ortaya çıkabilecek aile içi iletişim problemleri
· Tekrarlanan vücut hareketleri sergilemeye başlaması (olduğu yerde sallanma ya da parmaklarıyla oynama gibi)
· Bilgisayar, televizyon ya da oyun konsollarıyla geçirdiği sürenin fazla oluşunun sosyal hayatı etkilemesi, arkadaşlarla geçirilen zamanın kısıtlanması. Bu durum, sosyalleşmekten uzaklaşan çocuğun giderek daha içe kapanık hale gelmesini tetikleyebilmektedir.
· Başkalarıyla iletişim kurmaktan kaçınma ve olumsuz duyguları ifade etmeyi tercih etme
· Göz teması kurmaktan kaçınma ve ailesiyle birlikteyken sıkkın tavırlar sergileme
Peki ebeveynler bu konuda neler yapmalı?
Çocuklar, özellikle denetimsiz ve serbest oldukları ortamda bilgisayar ve diğer teknolojik araçlarla daha fazla vakit geçirme eğiliminde olabiliyor. O yüzden, çocuklarınızın teknoloji bağımlılığı ile başa çıkma ve denetim konusunda bazı ipuçları bu süreçte siz ebeveynlere yardımcı olacaktır:
-Televizyon izleme ve bilgisayarla vakit geçirme süresini kısıtlamaya özen gösterin.
-İnternet ve bazı televizyon kanalları için kısıtlama getirmek adına şifrelendirin.
-Bilgisayarın ve televizyon ortak zaman geçirilen odalarda olmasına özen gösterin.
-Teknoloji bağımlısı çocukların ilerleyen dönemlerde şiddete eğilimleri önemli psikolojik sonuçlardan bir tanesidir. Bu bağlamda çocuklara şiddete başvurmadan sorunların nasıl çözülebileceğini ve şiddete yöneldiği takdirde ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceği konusunda bilgilendirin.
-Çocuğunuzu sanal arkadaşlıklar hakkında bilgilendirin ve gerektiği ölçüde uyarılarda bulunun.
- Çocuğunuzla internet, bilgisayar oyunları ve televizyonda geçireceği süreyi kısıtlamak adına anlaşma yapın. Birlikte gün ve saatler belirleyin.
-Boş zamanlarını değerlendirmek için birlikte eğlenebileceğiniz ve çocukken ilginizi çeken etkinliklere yöneltin.
-Teknolojik cihazların kullanımı yada alınmasını ödül olarak kullanmayın
Ve Son olarak en önemlisi ebeveynler önce kendileri teknolojik cihazları doğru kullanmalı, örnek olmalı., telefonu elinden düşürmeyen bir ebeveynin 'bırak onu' demesi çocuklarınız için samimiyetsiz bir ifade olacaktır.